Hereke
Sultan Abdülmecid'in Dolmabahçe Sarayı'nı dünyanın en iyi halılarıyla döşeme fikri üzerine, 1891 yılında halı üretimine geçildi. Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde "Hereke Dokumahanesi" adında bir halı dokuma atölyesi açıldı ve Hereke'deki bu fabrikadan halı dokuma ustaları getirildi. Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan Hereke halıları bu atölyede ve Hereke'deki fabrikada dokunan halılardır. Bu halılar sadece saray için dokunmuş, bu desen ve halıların başka bir yerde kullanımı yasaklanmıştır.
Beylerbeyi Sarayı'nda bulunan geniş boyutlu halılar, koltuk ve perde yapımında kullanılan kumaşlar yine bu fabrikada dokundu. Çırağan Sarayı'nda on üç oda ve bir sofa Hereke kumaş ve halılarıyla döşendI.1894 Yılında Hereke'yi ziyaret eden Almanya İmparatoru Kaiser Wilhelm II beraberinde getirdiği kimyasal boyalar ile halıların dokumasında kullanılan teknolojinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. O dönemde Kaizer'in konakladığı köşk halen müze olarak korunmaktadır.. Türkiye'de 1923 yılında Cumhuriyet kurulmasının ardından lüks halı üretimi savurganlık olarak görüldü ve 1950'li yıllara kadar bu düşünce ile Hereke halısı üretimi ihmal edildi. 1950'li yıllarda usta dokumacıların katkılarıyla Hereke halı dokumacılığı bir sanat kolu olarak tekrar değer kazandı. Tamamı el dokuması olan halılar günümüzde işçiliği ve sanat değeriyle kabul görmektedir. Bu nedenle hereke odası Osmanlı mimarisine özgü tarzda dekore edilmiştir.